Rus ile Rulet


Gözlerimi kırpıyorum,kumaş makasına ihtiyaç duymadan hem de.Karşımda kendi gözlerini kırpan adama bakıyorum.Sibirya kurdundan daha mavi gözleriyle benim kırptığım bir çift ela göze bakıyor oda.Kafasının arkasında üst tarafta kulağımıza müzik üfleyen bir elektronik alet var.Çalan şarkının adını bilmiyorum,Söyleyenin de sarı İngiliz Sting olduğunu tahmin ediyorum.Buradan sonra fark etmez hepimiz "alien" değil miyiz sonuçta?

İnsan gözünün 270 derecelik açıyla görebildiği söylenir.Ya da söylenmemiştir bilmem kaç açılı diş fırçası üreten İsviçreli bilim adamları tarafından.Sağ tarafımda bir kasa var duvarlarsa duruma uygun kaçmayacak şekilde açık mavi,içimse çok kapalı bir mavi durumunda.Karşımdaki insanın gözlerine benzer.Keskin,sert hatlarıyla derin bakıyor,aramızdaki ilişkinin ne seviye de olduğunu unuttum artık,eski bir dost,alacaklı,verecekli,babamın katili,gay ilişkim,ya da benim kendim,hiçbirinin farkında değilim durum bu raddeye geldikten sonra.Bielefeld'te bir Alman bodrum katında,İngiliz şarkısı dinleyen bir Türk,bir Rus,birazdan herşeye karar verecek olan Rus ruletini oynamaya hazırlanıyor.Ne kadar evrenseliz!Adı Boris,bi keresinde bana sizin memlekette Ahmet neyse bizde de Boris o demişti.Gülümsedim bunu düşününce.Tepkisizdi kurt gözleri ve uluyordu mavi mavi,yanık yanık.Sık simsiyah saçları vardı Sting'in aksine.O arı iğnesiydi,Boris,arının kendisiydi.Boksla uğraşmamıştı ama iyi dövüşürdü.Kırık burnumdan anlayabilirdiniz bunu.Beraber atlattığımız badireleri anlatmam için beni tanımanız gerekir Boris'ten önce.Rus gururu suratından silinmezdi.Soğuk ve sıcak savaşlarda hiçbir zaman istediğini alamasa da dünya devi olarak kalabilen bir atanın torunuydu.Kendi soyuna tapardı ve nam-ı diğer "Ivan The Terrible" ın kendi dedelerinden olduğunu iddia ederdi.Komünizm düşmanı bir Rus'tu ve kırmızıdan nefret ederdi tıpkı bir boğa kadar.Kurşun bende patlarsa eminim kanıma dayanamayacak ve yerde tekmeleyecekti cesedimi.Gülümsememi sildim suratımdan.Bende gururluydum.Hepimizin bildiği Türklük gururu.Bir Türk olarak hiçbir bedelim yoktu fakat bunu göstermemeyi iyi bilirdim.Kırptım gözümü bir daha.Baktım derine.

Yabancılara eğitim no 1:(Asla gözlerini benden kaçırma)


пошел на хуй!я тебя ненавижу!Kesinlikle,başıma ne geldiyse bu herif yüzünden geldi.Votka,para ve kadından başka bir derdim yoktu benim.Ta ki bu herif karşıma çıkana kadar.St.Petersburg'ta rastladığım ilk gün anlamıştım ne denli bir bela olduğunu da gelmedi elimden bir şey.Şimdiyse ya onun ölümünü izleyeceğim ya da kendi.Ah hep bu gramer hataları.Kendi ölümümü izleyemem tabii.Işık parlaması hariç.Hala dimdik bana bakıyor,olacakları bilmezmiş gibi.Nasıl geldik bu duruma bilmiyorum ama bu gece burada ikimizden biri ölmeli ki diğeri yaşasın.Sol yanımda bir kasa var içinde ne olduğunu bilmiyorum.Bielefeld'in lanet sokaklarından birinde ki bir bodrumdayız.Çok iç açıcı bir bodrum fakat,jeopolitik konumuna karşın.Sinsi ela gözlerine bakıyorum.Şeytanı Tanrı olduğuna ikna edebilecek gözlere.Nefret ediyorum ondan.Manyak.Bir Rus'u Rus ruletinde yenmek onun için sadece bir fantazi sanırım.Bir defasında bunu söylemiş miydi hatırlamıyorum ama bunu istediğine eminim.Kendi oyunum bu asla kaybetmeyeceğimi biliyorum.Fakat yinede,tedbirli olmalıyım bu herif karşısında.Lanetli bir şekilde kutsandım ben aslında,annem babam beni buz gibi sularda yıkarken.Revolveri aldım elime,bu kutsal ritüeli ben gerçekleştirecektim oyun sahibi olarak.Tek bir mermiyi aldım,üzerinde ingilizce "God Bless You" yazıyordu.Bunu onun yaptığına şüphem yoktu.Espri anlayışı hiç değişmemişti.Silahın içine yerleştirdim.Mimiklerim korkuyu göstermese de içimdeki can korkusu alevlenmişti.Eğer sıcak denizlere inebilseydik,yanaklarım şu an kıpkırmızı olacaktı,eminim.Yenmek imkansızdı ölüm korkusunu.O da korkuyordu biliyorum boşluktan,ölümden sonra olacak bilinmezlikten.Silahı uzattım.

Yabancılara eğitim no 1:(Asla bir Rus'la Rus ruleti oynama)

Elime aldım eski revolveri.1876 Fransız yapımıydı.Güldüm tekrardan.Evrenselliğimiz büyüyordu.Ritüele göre benim çevirmem gerekiyordu,şeytanın dönme dolabını.6 delik 1 kurşun.Tanrı bizi kutsasın.Kapattım kapısını revolverin.Kapattım kapılarımı,Sibiryalı gözlerden iz yoktu,kendi karanlığımda başlattım dönme dolabı.Bir kez...İki kez...Üç kez...Klik! durdu dönme dolap.Açtım ışıkları.Uzattım Boris'e.Aldı eline.Evirdi çevirdi revolveri,dayadı şakağına,izliyordum onu eğlenerek,gözlerinde gördüğüm can korkusu beni orgazma taşıyordu adım adım.Kim bilir belki de onuda.Ölümün en iyi orgazm olmadığını kimse söyleyemezdi.Eli çekti Fransız tetiğini.


Ve klik!Patlamadı.Güldü Boris sert ifadesiyle.Sıra bana gelmişti.Eski silah elime zıpladı neşeyle.Gözümün önünden hiçbir şey geçmiyordu,demekki ölmeyecektim,düz mantıktı.Dayadım şakağıma bende Tanrının kutsamasını.



пожалуйста взорваться! Bilemiyordum,Rus Ruleti,kendi oyunum korkutuyordu beni.Dayadı anlına,eli terden sırılsıklamdı ve titriyordu.Tetik eline gitti o an ve bastırdı kendine sertçe

Klik!


Klik!


Klik!


Klik!


Silah yön değiştirdi...


Bam!


Boris öldü.Ben vurdum.Saydığım klikler sonrası,kurşunun 6. haznede olduğunu biliyordum,diğer atışları kendi şakağımda denedim,çünkü emindim.Hile yapmıştım kabul,ama konu ölüm kalımsa onur bir yere kadardı.Onurlu Boris in kafasında ufak bir delik açılmıştı ve onuru oradan ucup gitmişti.Silahı masaya koydum.Ayağa kalktım.Üzgün değildim,sadece gergindim.Dönüp "будьте здоровы" dedim.Ve uzaklaşmaya koyuldum.


Yabancılara eğitim no 1:(Asla benimle Rus Ruleti oynama)

Yorumlar

  1. melis nilgün16 Ekim 2010 15:54

    Bunu gerçekten çok beğendim... Anlatımın çok akıcı ve güzel bi yazı olmuş Rasim ellerine sağlık...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder