Özeleştiri


İçindeki insanı öldüremezsin dostum.İçindeki çocuğu,karşı cinsi,olgunlaşmış kısmı,yaratığı,belki mavi-yeşil bir su algini bile öldürebilirsin,gözünü kırpmadan,fakat içindeki insanı öldürmen için önce kendinden öteye geçmelisin.

Tibet'te insanlar insanlıklarından kurtulmaya çalışır zor yaşam şartlarıyla,düşünmekle veya gizli öğretileriyle.Siddhartha sında bahsettiği gibi Hesse'in,düşünür,bekler,oruç tutarlar.Hepsi insanlıklarını atabilmek için,farklı olmak için,daha üst bir mevkiye erişmek içindir.Veya kapital düzende insanlar daha fazla zengin olup diğerlerinden farklarını bu maddiyatla ortaya koyarak insanlıklarından kurtulurlar.Ada satın alır,içinde yaşamazlar,ayakları yere değmez uçakları sayesinde.Diğer bir açıdan aramızdaki küçük burjuvalar da bunu yapar,üzerlerine giydikleri 100 $ fazlalık onları farklı kılar ve tatmin eder.Böylece o insanlıktan,o vahşilikten kurtulurlar.Sanarlar ki,gündelik hayatlarında yakaladıkları anlık orgazmlar onları Nirvana'nın tepesine çivileyecek.Gerektiği zaman Ferrari'de satılır,gerektiği zaman günlerce yemek de yenmez,gerektiği zaman etraftakiler de aşağılanır üzerlerinde ki -100 $ için.Hepsi tek bir amaca hizmet eder,insanlığını atıp,tanrılaşmak.

Orgazm kimi inanışlarda,tanrılaşmaktır.İnsanlardaki istençte budur.Kendi cinslerini aşmak için,sonsuz orgazm için,yapmadıkları kalmaz.Ferrari almak ya da satmak,felsefi ekonomi de eşittir.Fakat zevki paha biçilemez.

Bunun yeni,en güncel olanı da yeraltı edebiyatıyla doğmuştur.Baudrillard'ın "Tam Ekran"ında eleştirdiği hızlı iletişim,buralara getirmiştir bizi.Hayranlıkla okuduğum,okuduğumuz Hakan Günday,Palahniuk veya Bukowski bu saçmalığın torunlarıdır.Factotum'u okurken o hayatı hayal edersiniz,özgürlüğü burnunuzun ucunda koklarsınız.Azil'i okurken o dışlanmışlıkla dakikalarca kendinizden geçersiniz.Tıkanma'da Mancini'nin kandırdığı veya becerdiği her insanla siz de coşarsınız.Fakat hepsi birer buğudur bizim için.Uzaklardadır.Statünüz,okuduğunuz okul,yaşadığınız ev,kıçınıza giydiğiniz don,adonis kaslarınız,vücut ölçüleriniz,makyaj malzemeleriniz,çok gülünen esprileriniz,sanal alemdeki arkadaş ve hesaplarınız,dinlediğiniz müzikler,gittiğiniz filmler,operalar,tiyatrolar... Ve daha sayılamayacak kadar çok olan bu öğeler,hepsi bizi biraz daha farklı kılmak için,içimizdeki pet shop ta büyüttüğümüz adını da ego koyduğumuz sevimli hayvanı beslemek içindir.

Ne yaparsak yapalım insanız,ve o hayvanı beslemek zorundayız.En büyük sorumluluğumuzdur ilerleme yolunda.Kimin egosu büyükse o üstündür(!).

Neyse,İnsanlığınızı atmak mı istiyorsunuz,tavsiyem;Aşık Mahzuni den "Dostum Dostum" u dinlerken biraz sütle aspirini yutup uyuyun.

Yorumlar