Klik-BamBamBamBam!
Bir insan öldürdüm,bir Tanrı keşfettim.Suçların yatırıldığı üç köşeli bir masanın üzerine yatırılan,öldürdüğüm adamın Tanrı olma ihtimali hiçbir olasılık denklemi ile uyuşmuyordu.Gömmeli miyim diye düşünmeye başladığımda,nasıl olsa dirileceği aklıma geldi ve güzel sakin şehrimizde bir zombi paniği yaratmak akıl karı değildi.
Dört yaşımdan beri suça aşığım.Mahallenin en sevilen suçlusu olarak,işlemediğim pek az suç kaldı.Evrakta sahtecilik,cinayet,gasp,tecavüz haneye olanından,hırsızlık,uyuşturucu kaçakçılığı,silah kaçakçılığı,devletin malına zarar verme,devletin görevlilerine zarar verme,devlete zarar verme,kundakçılık ve akıl alabildiğince uzanabilecek bir liste.Fakat bu kadar suçu işlememe rağmen nedense,yaratılışımın doğası gereği kimse bana kızamadı ve suçlayamadı.37 kez yakalandım ve 36 kez serbest bırakıldım.Bir tanesinde can sıkıntısından kaçtım.Tanrı'nın lanetimi lütfumu olduğunu bilemediğim bu komedi filmini sadece andırabilen hikaye beni ben yapan olaylar silsilesinin özetidir.Her şeyi yapabilirdim ben suç işlemeyi seçtim.Bir kızılderili kabilesinin şefi kadar şeytan tüyü taşıyordum.Hiç okula gitmedim,hiç çalışmadım,hiç para harcamadım,hiç emek harcamadım,hiç nefes almadım bile.Bana bağışıklığı olan tek insan tanıdım ve onu da yarım saatlik bir konuşmanın ardından öldürdüm.Evet şu an bir polis arabasındayım ve beni arkadaşlarımın yanına bırakmalarını istedim onlardan.Altıncı sokağın köşesinde ineceğimi belirttim ve siren sesleriyle ilerliyoruz.
Öldürdüğüm adama gelince;her zaman gittiğim kafenin barında benim favori içeceğimi içerken tanıştık onunla.Göz göze geldiğimiz anda anlamıştım onda yanlış bir şeyler olduğunu.İçtiği zencefilli elma suyundan bir tane daha istedi.Özlemişim bu tatları.Biliyor muydun,Hegel de buna bayılırdı dedi bana dönüp.Sen yarattıklarımın arasında hatalı olanlarındansın,ve bunu düzeltmeliyiz diyerek taburesini bana çevirdi.Üzerinde modası geçmiş olan kot montlardan vardı.Tahminime göre en az üç gündür sakal traşı olmamıştı ve buralarda daha önce görülmemiş şekilde yakışıklıydı.İçeceğinden bana da bir tane ısmarlar mısın dedim daha önceki sözlerini yoksayarak.Tabii ki görüp görebileceğin en zengin adama rastladın.Açsan bir şeyler yiyebiliriz bile dedi ve elim yavaş yavaş silaha uzandı.Bak ahbap sinirlerimi germeye başlıyorsun diyerek lafa girmeyi çok isterdim ama ben hiçbir zaman o konuşkan gangster karakterine bürünemedim.Yüzü aniden ciddileşti ve "Bak evlat söylediklerimde ciddiydim,belki tanımıyor olabilirsin ama ben Tanrı'yım ve buraya senin yaptıklarını düzeltmeye geldim.Maalesef tarihin her döneminde senin gibi hatalı birkaç ruh yarattığım oluyor.Mayanıza ne kattığımı bilmiyorum ama sorun şu ki,insanların seni bu kadar sevmesi büyük bir hata.Şimdi senden benimle gelmeni istiyorum.Biraz yürüyüşe çıkmamız gerek diyerek bitirdi konuşmasını ve suratına doğrulttuğum silaha bakarak gülümsedi.Bir an gerçekten gülümsemesiyle Tanrı olduğuna inandım.Sinirlerimi germişti,yeryüzünde benden memnun olmayan tek insanla karşılaşmıştım ve ondan nefret ediyordum.İşte sırf bu yüzden,elimde yine para vermeden aldığım silahla para vermediğim kurşunları ateşledim
Klik-BamBamBamBam!
Tek şüphe etmedim.Etraftaki insanlar gayet sakindi.Yapanın ben olduğumu görünce sessizce yemeklerine devam ettiler.Tanrı yı öldürmüştüm.Yerde yatan kanlı cesede bakıp polisi aradım.Canım sıkkındı ve gidip bir şeyler içmem gerekiyordu.
Köşebaşında arabadan indim,gözümün önüne gelen asma bahçelerinin ve bal likörünün sebebini kavrayamadım.Yolun kenarında gördüğüm şezlonga dikkat etmedim ve yürümeye devam ettim.Her yeri sis kapladı,arkadaşlarım dönüp bakmadılar bile bana.O zaman anlamıştım kendini Tanrı sanan adam öldüğünde benden de bir şeyler ölmüştü.Hikayenin sonu hiç çözülemedi o anda sonsuza kadar kaldığımı hissettim,hiç bitmedi,bitmeyecek gibiydi.Tıpkı sonsuza giden bir nota gibiydi ve umursamadım.Çünkü bir gangsterin her hikayesi önemsizdi,hepsi aynıydı,hepsi hiç yaşanmamıştı.
Yorumlar
Yorum Gönder