Dünyanın En Güzel Ülkesi(1)

Ellerimizde mavzerlerle bekledik saatlerce.Neredeyse bir Ahmet Kaya şarkısı kadar dramatikti halimiz.Armutta toplayabilirdik,sağlık ocağı da yakabilirdik,ağaçta kesebilirdik,çocukta sevebilirdik bu ellerle,bu yaban ellerle.Bizim seçimimiz ise silahlara sarılıp dünyayı fethetmek oldu.Dünyayı fethe çıktık. Şu anlık altı kişiyiz,iki üç hektar toprağımız,birkaç dikili binamız,hayvanımız ve parlamentomuz var.Benim evimin salonu.İki ay olmadı devletimizi kuralı,hızlı büyüdük fakat,yan tarlanın mahsüllerini çalıp satıp kendimize silah aldık ve daha fazla mahsül çalmaya başladık.Biliyorum çok hızlı giriştiğimizi işe fakat yetişmeliydik diğer emperyalist güçlere ve alt etmeliydik onları,kurmalıydık dünyanın mükemmel düzenini. İlk işgalimiz için yollardayız şimdi,Necat Ağa ya ait,iki dönümlük toprağı fethetmek için.Silahlarımız dolu,savaşa hazırız.Silahlarımız omuzlarımızda,gözlerimiz topraklarda,ganimette,biliyor o da bunu o yüzden kiralamış bir dolu adam ancak bilmedikleri şey,bizim inancımız tamdı bu davaya.Onlar ise sadece birkaç paralı askerdi.Aramızda silah kullanmayı bilen bir Davut var,askerde sınırda görev yapmış,sıkı komando derler idi köy kahvesinde.Şimdi onu sınama zamanımız,generalimiz bize savaşı kazandıracak mı göreceğiz.Tarih kitaplarını süsleyecek bu ilk savaşımız o yüzden biraz heyecanlıyım ve mataraları taşımayı sevmiyorum.Davut,eliyle durun işareti yaptı,ileride var idi bir izbandut,elinde bir yirmibeşlikle sigarasını tüttürüyordu.Aksatıyordu nöbetini ve verecekti Davut cezasını,doğrulttu cakalı mavzeri,aldı nişanı,vurdu çenesinden iki metrelik paralı askerin.Koştuk hemen,ilk düşmanımızı vurmuştuk ve benim yüreğim şimdiden sızlıyordu,ne günahı vardı bu garibin,Sade'ın torunu olduğunu iddia eden Sadi,boşverin amacımıza odaklanalım şimdi dedi ve ilerlemeye devam ettik vandal bir sürü gibi. Sabaha kadar hepsini ya esir almıştık ya da öldürmüştük.Necat Ağa artık bizim tarlamızı süren bir işçiydi ve karısını sınırdışı ettiğimiz için halinden memnun gibiydi.Akşama kadar türkü çığırarak hepimizden çok çalıştı.Kocaman topraklarımızla ve bize katılan beş kişiyle artık daha güçlüydük.Ülkemizin en bilgili adamı olan eski coğrafya öğretmeni Naci hemen dünya haritasında yerimizi çizdi.Neredeyse görülüyorduk,evet neredeyse.Mutluyduk,umutluyduk,herkesin hayal ettiğini belki de biz birkaç deli başaracaktık.Napoléon,Caesar,Kânuni hepsi bizi izleyip nerede yanlış yaptıklarını düşüneceklerdi.Gece yatağıma yattım,yarın daha fazla tarla sürüp daha fazla plan kuracaktık biliyordum.O anda,gözlerimi kapadığım anda ölen izbandutun o kaba yüzüyle yüzyüze geldim ve vicdan azabı içimi delip geçmeseydi eğer gerçekten dünyayı fethedebilirdik sanırım.Sonuçta dünya çok küçüktü ve biz çok azimliydik.Bu koca topraklar beş kişiye boyun eğerdi,eğmez miydi?Ahıra kurt dalmasa bari...

Yorumlar