Gangsterle Tanışan Tanrı'nın Önemsiz Hikayesi

Burada bahsedilen her olay birebir olmasa da yaşanmış veyahut yaşanmaktadır-benim zaman kavramıma göre tabii-.Gangsterler vardır bilirsiniz öldürürler, ölürler, giderler, yenileri gelir ve diğer gangsterleri öldürürler. Fakat biri vardı ki aralarında yarattığım,daha önce sevmediğim kadar sevdiğim ve sevdirdiğim. Ben o gangsterle tanışan,onu yaratanım, teoride hepinizi yaratan da benim aslında fakat çoğunuzun buna inancı olmadığından veya inancı az olduğundan tartışmak istemem.......................Evet anlatacaklarım birinci ağızdan olacak ama aranızda yaptığınız -o zaman ilahi bakış açısıyla anlatıyorsun- şakalarını duyuyorum ve evet öyle de diyebilirsiniz diyorum. Zamanın başından beri geziniyorum ben,sadece geziniyorum. Kendimin ne olduğunun farkındaydım, bunları kelimeler ile nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum fakat başından beri işin arkasındaki adam benim klişesi yeterince uygun durumuma. Önce sadece bendim ve boşluktaydım, süzülmek uzun süre iyi geldi,huzurlu hissettirdi fakat sonra yaşayabileceğim bir alan istedim ve sizin evren dediğiniz bir göz oda kurdum kendime,dört duvarlı çatılı. Yetmedi hayalgücümün sınırsızlığıyla ışıklar saçan patlayan bir sürü şey yaptım,sonuç olarak "künfeyekün" kuralları geçerliydi ve bu gücümü kullanmasam olmazdı. Tezahürü zordur sınırsızlığın, süzülmenin, fakat hepiniz az dozajlarda da olsa bu hisse maruz kalıyorsunuz biliyorum. Çokluluğu düşünmem çok sürmedi,yalnızlık kavramını silme amaçlı çalışmaya başladım ve sizin için güzel bir beşik bir alan yaptım odamın içinde, altı gün sürdü. Sonunda çok mutluydum, aranızdaki konuşmaları dinliyor, kavgaları izliyor, sonra barıştığınızı görünce daha çok mutlu oluyordum. İlginç yanı olayın, aslında bana inanmak zorunda değilsiniz, bu irade denen zımbırtıyı size vermemin asıl sebebi de o idi. Ne isterseniz yapın! Tek istediğim her sanat eserinin sahibinin isteyeceği gibi bütün bu işleri kimin yaptığını bilmenizdi. Kabul etmeliyim hepinizi ben yapsam da bazılarınızı daha çok sevdim, neden bilmiyorum ama kanımın ısınmadıkları da olmuştu. İsimlerini bilmezsiniz ama daha sizin kadar sivilize olmadan bir dağın tepesinde kendine bir düzen kurmuş bir kız çocuğu vardı, güçlüydü, savaşçıydı ve hiç bir insanla etkileşimi olmamasına rağmen iyi niyeti kendine hastı. Sonra orta çağ dediğiniz zamanın ortalarında heybetli, yüce gönüllü bir şövalye vardı fakat gözünde hırsa dair bir işaret yoktu. Benim gibi bir göz odada yaşardı ve her uykusu diğerinden daha huzurluydu. Bunlar bir yaratıcı tarafından sevilmek için yeterliydi. Sonra bildiğiniz tüm filozoflar soytarılar tiranlar hatipler geldiler ve beşiğinizi yakıp yıkmaya başladılar, düşünerek, sömürerek, savaşarak, çalarak....................... Sizden elimi eteğimi çektim fakat ümidimi kesmedim. Sonra,sonra bu gangsterin,bu acımasız gangsterin ruhu geldi, heyecanla izledim, her kötülüğün yanına kâr kalmasını ve daha çok sevilmesini. Ara sokaklarda içtiği, çektiği şeylerin, öldürdüğü insanların haddi hesabı yoktu fakat o kadar çok seviliyordu ki, negatif bir şey ona ulaşamıyordu bile. Ben de tanışmak istedim, konuşmak, derdini anlamak, benden ne beklediğini öğrenmek istedim sadece. Onu insan suretimle görünce dayanamadım, o kadar mükemmeldi ki,tüm aksi tavırları insan gözümde parlıyordu. Adeta ilk başlarda yarattığım parlak kocaman yıldızlar gibiydi. Tutamadım kendimi, evreninizin tarihinde ilk defa kendimi tanıttım, kim olduğumu söyledim, inanmak istemedi gangster, korktu, ya da sevilmemekten çekindi tarafımdan halbuki onu en çok seven bendim. Anlamadı beni ve vurdu. Kızdım, o kadar gurur kırıcıydı ki bu yaptığı öfkemden milyonlarca yıldız patlattım, milyonlarca gezegen parçaladım avuçlarımda, intikam almak istedim, onun o tek nefeslik canını yakmak için tüm melekleri üzerine salıp göz yuvalarını kızartabilir, kendi bağırsaklarıyla onu besleyip sonra ruhunu paramparça edebilirdim, eğer ona bakmasaydım. Elimden gelen bir şey yoktu Shelley adlı pek te hazzetmediğim bir kadının hikayesindeki gibi bu güzel canavar benim elimden çıkmıştı ve bu hikaye tanrısal bir frankenstein hikayesinden öte,önemsiz bir hikayeydi. Çünkü her yaratıcının hikayesi en az kendi kadar önemsizdir.

Yorumlar